TBMM Genel Kurulu’nda bugün, İYİ Parti’nin fındık çiftçisinin karşılaştığı sorunların tespit edilmesi, altın ve döviz kurundaki dengesizliğin fındık üretimine yaptığı olumsuz etkilerin araştırılması amacıyla daha önce verdiği önergenin bugün ele alınması önerisi görüşüldü. Ancak İYİ Parti’nin fındık çiftçisinin yaşadığı sorunların araştırılması önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AK Partş ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, “Fındık piyasasının yabancı şirketlere teslim edilmesi, bugün üreticilerimizin yaşadığı sıkıntıların en başında gelmektedir. Yerli ve milli ürünümüz olan ve aynı zamanda ülkemizi de dünyada lider konuma taşıyan fındık, maalesef gayri milli şirketlerin tekeline bırakılmıştır” dedi.
Ancak AK Parti ve MHP'nin ret kararını bununla kalmadı. Saadet Partisi’nin “Vergi ve harçlardaki artışın vatandaşlar üzerindeki yarattığı yükün araştırılması” önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda gündemin önüne çekilerek bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Önergenin gerekçesini açıklayan Saadet Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, şunları söyledi:
"Bu hal, hal değil. Bu gidişat, gidişat değil. Ya halimizi yenileriz ya da bir izmihlal yani çöküş bizi bekliyor demiştik. Bugün yaşadığımız ekonomik çöküşün yaşanmaması için iktidar sahiplerini o tarihlerde uyararak çağrıda bulunmuştuk. ‘Şeffaflık ve temiz siyaset’ demiştik. ‘Siyaset zenginleşme aracı olmasın, ihaleler kapalı kapılar ardından birilerine dağıtılmasın. Yolsuzluk ekonomisini tamamen bitirelim. İmar rantlarını kamuya kazandıralım. Atamalarda liyakati esas alalım. Akrabaları ve eş dostları devlet makamlarına getirmeyelim. Ortak aklı ve istişareyi partiye ve devlete hakim kılalım, adaleti yeniden tesis edelim’ demiştik.
Mehmet Şimşek’e ‘faizci, dolandırıcı ve İngiliz vatandaşı’ dedikten sonra ekonomiyi kurtarması için yalvar yakar getirenler, bugün milletimizin yaşadığı perişanlığın sorumlusudur. Milletimiz bedel öderken, bu bedelin sorumluları olan iktidar yetkililer herhangi bir siyasi ya da hukuki bedel ödediler mi? Mesela arka kapıdan Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarını satan, Merkez Bankası rezervlerini eksi 60 milyar dolara kadar indiren, bugün yaşadığımız kur artışlarının ilk sorumlusu olan damat bakan nerede? Damat bakan hakkında Merkez Bankası mevzuatına aykırı olarak satılan 128 milyar dolar için herhangi bir idari soruşturma ve Meclis incelemesi yapıldı mı? Hayır.
Şu anda 200 milyar olan, bütçede önemli bir açığa neden olan ve bugünkü vergi artışlarının önemli nedenlerinden birisi olan Kur Korumalı Mevduatı ‘çağın buluşu’ olarak tanımlayan Nureddin Nebati’nin ekonomik kararlarıyla ilgili herhangi bir TBMM incelemesi yapıldı mı? Hayır. Ülke ekonomisini uçurumun kenarına getiren, ‘faiz sebep, enflasyon neticedir’ safsatasının savunucularından Şahap Kavcıoğlu bir bedel ödedi mi? Hayır. Bedel ödemek bir yana, BDDK Başkanı yapılarak ödüllendirildi. Ülkeyi ekonomik olarak uçurumun kenarına getiren liyakatsiz kadroların keyfi yerinde ama milletimiz artan fiyatların ve vergilerin altında ezilmekte."