'Ahiretinizi Kur'an'ın ışığı ile aydınlatın'
Ramazan ayı Kur'an-ı Kerim ayı olarak anılır.
Bizler de bu ayımızı Kur'anbilinciyle bilinçlendiğimiz bir muştuya çevirelim. Resulullah'ın (s.a.v.) okuduğu gibi Kuran okuyalım.
O, Kur'an-ı Kerim'i okuduğunda yavaş yavaş ve düşünerek okurdu. Mesela "El-hamdu lillahi Rabbil âlemin" der ve beklerdi. Sonra "Er-Rahmanir Rahim" derdi. Sonra durur "Maliki yevmid din" derdi. Fatiha'yı bile böyle kademe kademe okurdu.
Okunan her Kur'an harfi için ahirette bir manevi derece verilecek. Kul, manen yükseldikçe yükselecektir. Bu hususta en şanslı olanlar okuduğunun hakkını yaşayarak veren hafızlardır.
Kur'an-ı Kerim okurken ne çok bağırmak ne de sessiz okumak tavsiye edilmemiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) bir gece yanından geçtiği Hz. Ebu Bekir'in sessizce Kur'an okuduğunu görür. Devam eder. Birazdan Hz. Ömer'i görür. O da seslice, bağırarak okuyordu. Ertesi gün iki dostunu da çağırır. Hz. Ebu Bekir'e niye sessiz okuduğunu sorar; Hz. Ebu Bekir "Allah sessizleri de duyar. Ona duyurmaya ihtiyaç yoktur ki" der. Hz. Ömer de der ki; "Şeytanları kovalıyordum. Onun için bağırarak okuyordum."
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Ebu Bekir, sen sesini biraz yükselt, Ömer! Sen de sesini biraz indir."
Yani okurken bağırarak başkasının ilgisine muhatap olma veya ne okuduğunu anlamayacak kadar sessiz olma. İkisinin arasını bul.Kur'an-ı Kerim'i düşünerek okumak lazım. Ve Kur'an'ı terk etmemek gerekir. İbret almak ve hayata uygulamak gerekir.
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor; "
Kim Kur'an'ı öğrenir ve sonra terk ederse; Kur'an mahşerde onun yakasına yapışır ve şöyle der:
'Ya Rabbi senin bu kulun beni terk etti. Ve benimle amel etmedi. Aramızdaki hükmü sen ver.'
Dünyada iken Kur'an-ı terk edeni, ahirette de Kur'an terk eder. Okuduğunuz ayetleri anlayarak ve uygulayarak yaşarsanız, işte okuduğunuz o ayetler kabrinizde ve ahiretinizde size ışık ve dost olur. Bugün okurken elinize aldığınızKur'an, yarın sizin elinizden tutar. Ve cennetin sonsuz güzelliğinde bir insan suretinde sizinle beraber koşar...