2022 yılına girdik. Sevdaluk deyip çıktım yola yine.
Yeni sergim 15-30 Ocak arası Dolmabahçe Sarayı’nda olacak.
Akabinde yeni kitabım çıkacak.
Enflasyon çok çıkmazsa.
Tüm olumsuzluklara rağmen umutlarım var yeni yıldan, güzel düşüneceğim.
Güzel işler yapacağım yine.
Yaşadığım bu coğrafyanın tutkusu ruhumda güzel tatlar bıraksa da kaybolup yıkılan şehrimin gözyaşları hep içimi acıtıyor.
Metre karesine en çok sanatçı düşen şehir olarak yıllardır övünüp duruyoruz.
Eski Trabzon’u anlatıp yıkılan opera binasından başlayıp kültür ve yaşamının çok üst noktada olduğunu anlatıp dururuz.
Bir kısmımız da, “Fatihin fethettiği, Yavuz Sultan Selim’in valilik yaptığı, Kanuni’nin doğduğu şehir” diyerek anlattığı bu güzel şehir nasıl bir kimliksizliğe terkedildi artık.
İmparatorluklara başkent olmuş, İpek Yolu’nun geçtiği, Venedik ve Cenevizlilerin ticaretinin merkezi, bir çok gezginin ve düşünürün hakkında önemli veriler yazdığı bir şehir olarak gördük Trabzon’u.
***
Bu şehrin gerçek efendileri terki diyar eyleyip giderken ıssızlaşan bu diyarın yeni efendileri paranın ve gücün peşine düştü.
Hırsın ve hırsızlığın yoğun yaşandığı bu günlerde katledilen bir şehrin gözyaşlarıyla baş başayız artık.
“Bize her yer Trabzon” deyip egomuzu boş yere şişirdiğimiz sloganımızı Meydan Parkı’ndaki TS logosuna yaslanarak çekilen fotoğrafla ifade etmeye çalışan üretken bir nesil olduk.
Sömürülen bütün değerler bir bir tükenirken kaybolup giden bir kültürün ezikliğini yaşıyoruz.
Biz daha kendi içimizde barışı sağlayamadık.
Siyasetçisinden gazetecisine, iş adamından sanatçısına, Trabzon derneklerinden, Trabzonspor derneklerine kadar hem sömürüyoruz hem savaşıyoruz.
Şehrin bütün dinamiklerini ortadan kaldırdık. Herkes bu aziz şehre özlemini ve sevgisini dillendirip ticaret gözüyle bakarak sömürdü.
Mirasını hızla tükettiğimiz bu şehre hiçbir geri ödeme yapamadık ve hala daha adından yararlanıyoruz.
Yine Trabzon etkinlikleri yapacaklar, kuymağımızı bütün dünya değil yine Trabzonlular yiyecek, Trabzonlu iş adamları ve bürokratları kendi ego ve kazanımları için sözde sanat etkinlikleri yapacaklar.
Kazandıkları ve savaştıkları Trabzon sayesinde bir yerlere gelecekler.
***
Dünyaca ünlü gezginlerin ziyaret ettiği. Ksenophan’dan Evliya Çelebi’ye, Fallmerayer’den Frunze’ ye kadar yüzlerce seyyahın ziyaret edip düşüncelerini tarihe birer belge olarak aktardıkları bir şehirdi Trabzon.
Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün “Halkı zeki, üretken, girişimci ve çalışkan” olarak belirttiği Trabzonlu’ya bakış acısı bu iken, biz şimdi neredeyiz, ne haldeyiz?
Bu şehirde doğan burada yaşayan ve gerçekten bir şeyleri bu şehir için yapan üreten ve sunan bu şehrin azizleri bizler yine inatla direneceğiz, biz bu şehirle savaşmayacağız.
Yemeyeceğiz, yedirmeyeceğiz ve hep üreteceğiz.