Son iki haftada dananın kuyruğu koptu ve zorlu bir maç fikstürüne girdik. Önce Monaco sonra Beşiktaş maçı bizler için önemli dönüm noktaları olacaktı. Bu kritik 2 maçtan 1 galibiyet ve 1 beraberlik ile çıktık. Camia olarak morallendik ve bu moral ışığında bir sonraki zorlu rakibimiz Sivasspor'du.
Sivasspor Rıza Çalımbay ile ligin Anadolu takımları içerisinde en önemli olanlarından. Ne zaman ne yapacağı belli olmayan böyle ekiplere karşı her zaman daha farklı planlarla sahaya çıkmanız gerekir. Bize gelince Abdullah hocamız yine klasik 4-2-3-1 düzeni ile sahaya çıktı. Fakat bu sefer Maxi Gomez sol kanat, Umut Bozok ise santrafor rolündeydi. Maçın başlarında topun bizde kalma olasılığı oldukça fazlaydı. Sivasspor ise bizden kaptığı toplar ile atağa yönelim eğilimindeydi.
Kaleye daha olgun, daha girişken bir atak eğiliminde iken son vuruş şansızlığımızı bitiricilik anlamında kıramamıştık. Neyse ki sahneye Hamsik çıktı ve bizi öne geçirdi. Bizim bu sene 8 numaradaki en önemli varlığımız Hamsik. Hamsik olunca rakipler daha tedirgin, biz ise daha güvenliyiz. Sivasspor golü yedikten sonra hücumsal yönünü bizlere daha fazla gösterirken, son haftalardaki formda kalecimiz Uğurcan’ın kurtarışları sayesinde gol yemedik. İlk yarı bu şekilde tamamlandı.
İkinci yarıda bilindik top bizde-dengeli oyunumuzu uzunca müddet sürdürdük. Gbamin’in bu yarıda savunma anlamında yapmış olduğu köprü görevi rakibin dengesinin şaşmasına neden oldu. Sivasspor öndeki bireysel becerili oyuncularının şansız günündeydi. Biz de defans ve orta saha pas organizasyonu açısından başarılı, hücumda üretkenlik anlamında sorunlar yaşadığımız ama yine de galip geldiğimiz bir maçı geride bıraktık.
Trabzonspor’umuz galip gelse de, oyunsal tutukluluğunun bedelini bu sene bazı maçlarda ödedi. Neyse ki bu maçta rastlamadık fakat yine de altını çizmemiz gereken bazı detaylar var:
Oyunumuz pasla çıkışlarda defans ve orta sahada boş adamlara atacak kadar güzel işliyor fakat hücumda bu oyunu yapamıyoruz. Santrafor ve kanat oyuncularımızın bu oyuna daha fazla destek vermesi gerekiyor.
Hamsik ve Gbamin’in uyumu: Hamsik’in gol ve pasla çıkışları, Gbamin’in defans ve orta saha arasındaki köprü görevi tam anlamıyla oturdu. Buraya Bakasetas da yeteri kadar destek verdiğinde seviyemiz daha iyi olacak.
Sağ bekten ataklar, Larsen’in savunma anlamında iyi fakat hücum anlamında idare eder oyununa tanıklık etmemize neden oluyor. Peres ve Visca’nın dönüşü ve Dünya kupası arasına kadar alınacak galibiyetler bizleri bu sene de favori kılıyor.
Maçın Adamı: Hamsik ve Gbamin