Şu ikinci devlet üniversitesi meselesi hala ciddiye binmiş değil. Seçim dönemlerinde gündemin ilk sırasına oturuyor, seçim geçince de tekrar zihinlerin arka bahçesine atılıyor.
Oysaki bu mesele öyle seçimlik bir meseleden çok geçimlik bir mesele. Trabzon insanı ve özellikle Akçaabatlılar ikinci üniversitenin biran önce hayatiyet kazanmasını bekliyor.
Niye isteniyor ikinci üniversite?
Tabii ki Trabzon'un yeni bir kültür yuvasına kavuşmasının hazzının yanında binlerce kişinin yeni iş sahalarında çalışma imkânı yakalayacaklarını hayal ettiklerinden isteniyor.
Özellikle Söğütlü’de açılıp öğrenci yetersizliğinden kapanan özel yurtlar yeniden neşvünema bulacak, atıl duruma düşmüş birçok bina yeniden baca tüttürecek.
Yani memleketin evlatları, kendilerini alacakları eğitimle bir değer haline getirirken yaşadıkları yere de değer katacaklar.
Bir esnaf ne kazanacak ki böylesine iştiyakla ikinci üniversitenin açılmasını bekliyor?
Bu sorunun cevabını Akçaabatlı Hasan namıyla tanınan bir çay ocağı işletmecisinin beklentileri üzerinden vereyim.
Akçaabatlı Hasan Yaylacık'taki mekanında daha çok civar okullardaki öğretmenlere hizmet vererek hayatını kazanıyor. Görmüş geçirmiş bir adam. Feleğin çemberinden geçmiş bir emekli. Dünyada birçok ülkeyi gezmiş, yaşı kemale erince açtığı çay ocağında hem vakit geçiriyor hem de nafakasını çıkarıyor. Bir gün "İkinci üniversite Akçaabat'ın tek çıkar yolu" deyince kendisini biraz deşelim diye düşündüm.
Ters manyalla "Ne gerek var ikinci üniversiteye, biri var da ne kazandı bu şehir? O bile günden güne kalite yitimine uğruyor" deyince bir hindi gibi şişti şişti ve patladı.
"Gazetecisin ilim yuvasının ikilenmesine karşı duruyorsun. İkinci üniversite iş demek, aş demek. Ben sabahın beşinde açıyorum işyerimi, çayın en iyisi olan Tirebolu'nun meşhur 42 Çayı'nı kullanıyorum. Kazancım belli. Öğretmenler olmasa durum hepten sarpa sarar. Bu Yaylacık, Söğütlü havalisinde 20 bin öğrenci eğitim görse bize bereket yağar. Şimdi çise ile idare ediyoruz" deyince ben şaka yaptığımı, en az kendileri kadar ikinci üniversitenin Trabzon'u şaha kaldırmada mihenk taşı vazifesi göreceğini söyleyince güldü. Üst üste iki 42 numara ısmarladı kazandan.
Demek ki, esnaf ikinci üniversitenin şehrimize ne getirip ne götüreceğinin farkında. Biraz da söz verenler bunu ciddiyete bindirecek kadar fark etseler iyi olacak. Halkın umutlarını oy için filizlendirip oydan sonra ay, oy, şey... demek en hafif tabirle ayıptır.
Söz verenler gereğini icra etsin. Lafla peynir gemisi yürümüyor. İcraat lütfen!..