2022 YILINI NASIL GEÇİRDİNİZ?

Şöyle bir düşünün '2022 yılını iyi geçirdim mi?' diye! Kendinizi düşünün! Ülkemizi düşünün! Yaşadığınız coğrafyayı düşünün! Bakın bakalım benliğinizde neler kaldı? Ben şimdi öyle yapacağım. Bakalım, benim benliğimde neler kalmış?
Maçka'da, Karadeniz ilçelerinde ilk olacak tarihi müze için ne kadar girişim yapmışsam duvara konuştuğumu hissettim. Bu yıl da bu konuda ne yazık ki başarısız oldum! Müze için insan aklının bu yıl da ters çalışmasını yaşadım. Tüm siyasetçilerin aklın kullanımı yerine beyinlerinde yarattıkları senaryonun esiri olduklarına şahit oldum!
Evet, bu yıl Ma
çka deresinde taş kaydıramamıştım; ama Maçka'nın değerli yıldızlarını insanlara okutarak gözlerinin önünde yaşamlarını kaydırdım . Bu yıl da Maçka ormanlarının kesimi olanca hızıyla devam etti Maçkalıların gözü önünde! Nizami kesim altında ne kadar nizami olmayan kesim türü varsa hepsine şahit oldum! Güzelim ormanlarımız, ormanları korumakla yükümlü olanlar tarafından talan edildi!

Pek çok sabah, tavuklara yem atarken kuşları da yedirdim. Dalında olan meyveyi de yedim, çiçeği de kokladım! Ne hikmetse Maçka’da incir bu yıl beklediğimiz gibi olmadı. Dedemden kalan güz güllerini hayranlıkla seyrettim. Ne yazık ki siyasiler söz vermelerine rağmen bu yıl da Vazelon ve Kuştul Manastırının restorasyonu için hiçbir girişimde bulunmadılar!

Pek çok sabah güneşin doğuşunu izledim. Gün ışığı ile uyandım ve güneşin ışınlarının yaydan çıkmış ok gibi santim santim dağı aşıp bahçeye vurmasına şahit oldum. Sabah erkenden kuşların telaşını seyrettim. Havuzda balıkların güneşin ışınlarının onlara ulaşmadan kenarda otlanmalarına şahit oldum. Ancak huzur veren bu olaylar karşısında ne yazık ki huzur bulamadım!

Ailesel huzursuzlukların sizinle ilgisi olmasa bile insanı nasıl etkilediğini, kardeşlerin bağlılıklarına imrenirken küçük bir menfaatin ve inadın bağlılıkların nasıl da pamuk ipliğine dönüştüğüne şahit oldum bu yıl! Orada anladım insanların huzurlu olmasının tek nedenlerinin kendi huzurlarının olmasının yetmediğini!

2022'de de yine çok zor günlerimiz oldu. Ancak otuz sekiz yıl sonra gelen şampiyonlukla bütün şehri, hatta bütün ülkeyi neşeye boğdu. Kutlama görüntüleri dünyada görüntüleme rekorları kırdı. En önemlisi de çocuklarımız ve torunlarımız Trabzonsporun şampiyonluğunu gördüler. Eski şampiyonluklarımızı anlatmamıza artık gerek kalmadı. Bizzat şampiyonluğu yaşayarak gördüler. Yılın en büyük olayı bence buydu.

Acıyı kelimelere sığdırmak zordur! Bir de acıyı çeken için daha da zordur! On altı koca yılı hemen hemen hergün, sabah akşam beraber geçirmişsen bir köpeğin değil de bir dostun ve arkadaşın olmuşsa o acıyı anlatmak daha da zorlaşır! Bir canın ölümü yeteri kadar üzücü iken yıllardır aynı evde yaşadığınız, sizi seven ve çok sevdiğiniz dostlarınızın ölmesi daha da üzücü oluyor. Benim akıllı kızım Linda ve akıllı oğlum Tank, gökkuşağına ulaştı bu yıl. Aile için yılın en acı olayıydı!

Yaz geceleri bahçede yıldızlara baktığımda 'Bu ne kadar yıldızdır!' diye şaşırmadım; çünkü her gece gördüğüm için bana şaşırtıcı gelmedi. Bu yıl gözlerimden yaş gelinceye kadar güldüm Sarı Tilki ve Küçük Porsuk'a! Ticareti onlar da sevdi; hergün mağazada çalışmaları ve komşu esnafla kurdukları diyalog beni çok memnun etti. Sarı Tilki’nin kazandığı parayı tutması, Küçük Porsuk'un kazandığı parayı savurmasına şahit oldum bu yıl.

'Sağlıklı bir yıl geçirdim!' diye sevinemedim. Çünkü ailede birinin sağlık problemi yaşaması, senin sağlıklı olmanın anlamını ortadan kaldırıyor. Senin sağlıklı olman için çaba sarfedenin sağlıksız duruma gelmesi görüntüde sağlıklı olmana rağmen içinin ne kadar sağlıksız olduğunu sana yaşatıyor. Hani bir hak olsa o sağlık problemini seve seve ben alır ve gönüllü olurdum.

2023 yılının tüm hastalara şifa getirmesini, ülkemizde hak, hukuk ve adaletin kişiye veya konuma göre değil de herkese eşit olarak uygulanmasını, haksızlıklar karşısında yazma ve konuşma özgürlüğünün olduğu bir yıl dileyerek yazımı bitirmek istiyorum. Her şey gönlünüzce olsun.