İnsanlık tarihinin en çetin ve en kanlı savaşlarından birine sahne olan, toprağın her karışının şehit kanıyla sulandığı, metrekareye 6 bin merminin düştüğü büyük bir zaferdir Çanakkale.
Bugün dünyanın pek çok ülkesinde yaşanan savaşları, insanlık dramını, mülteci ve göç sorunlarını dikkate aldığımızda bir vatan ve devlet sahibi olmanın önemini daha da iyi anlamaktayız. Ecdadımızın canları pahasına kazanıp bizlere emanet bıraktığı bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün değerini daha iyi kavramalıyız. Tarih boyunca esaret altına alınamamış, hiç vatansız ve devletsiz kalmamış yüce Türk Milletinin ferdi olmaktan da gurur duymalıyız.
Bizim insanımız, istiklal ve özgürlük uğruna binlerce yıldır kanlarıyla yoğurduğu toprağı vatan yapmış; vatanın her bir evladı ortak kültür, ortak milli ve manevi değerler etrafında bir araya gelerek etle tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olmuştur. Milletimizin bütünlüğünü ve gelecekte de birlikte yaşama istek ve arzusunu ortaya koyduğu en önemli olaylardan biri de Çanakkale Savaşı’dır.
Ülkemizi işgal etmek üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden ufacık bir kara parçasına akın eden düşmanlar, Anadolu’nun yiğit evlatlarının kanlarında boğulmuşlardır. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin Çanakkale’den 4 yıl sonra başlayacak kurtuluş mücadelesinin ve 7 yıl sonra ulaşılacak nihai zaferin önsözüdür.
Çanakkale’nin kahramanları, umudun bittiği yerde imanın, gücün tükendiği yerde azmin, silahın olmadığı yerde yüreğin her türlü güçlüğü yenebileceğini ispat etmişlerdir. İnsanüstü bir cesaret ve kahramanlık göstererek, birkaç dakika içinde öleceğini bile bile en ufak bir tereddüt dahi göstermeden ileri atılan ve bugün sahip olduğumuz devletimizin, milli birlik ve beraberliğimizin temellerini oluşturan kahramanlarımıza minnet borçluyuz.
Çanakkale’de Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum.” ifadesiyle hayat bulan vatan müdafaası, Sakarya’da “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz.” anlayışıyla bir kıyama dönüşerek Türk Kurtuluş Savaşı’nın anahtarı olmuştur.
Vatanın bağımsızlığı, milletin geleceği ve mukaddes değerleri için verdiği her mücadelede şartlar ne denli elverişsiz olsa da asla yılmayarak daima zafere koşan Türk milleti, bugün de birliğimizi ve beraberliğimizi muhafaza etmek için aynı inançla her türlü göreve hazırdır. Şanlı Çanakkale Zaferi’nin elde edilmesindeki o yüksek ruha sahip çıkarak ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacaktır. Ecdadımızın emaneti, değerlerimizden asla taviz vermeyerek, hep birlikte hür ve özgür bir devlet içinde yaşamaya devam edecektir.
Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümünü kutluyoruz. 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde bu toprakları bize vatan kılan ve bizlere bağımsızlığımızı hediye eden tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı saygı, rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun!