Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü Öğr. Gör. Serkan Eryılmaz’ın 16 metrekarelik odasının tasarımı görenlerin ilgisini çekiyor. İçerisinde çoğunlukla sinema ekipmanları bulunan odanın tavanı dâhil birçok noktasında bulunan estetik eşyalar, ziyarete gelenleri hayretler içerisinde bırakıyor. Gününün büyük bir bölümünü geçirdiği odasını güzelleştirmek için uzun süre çalışma yaptığını söyleyen Öğr. Gör. Eryılmaz, kendisine soru sormak için gelen öğrencilerinin 10 dakika boyunca şaşkınlıkları nedeniyle konuşamadığını ve bu nedenle bir süre onları beklemek zorunda kaldığını ifade etti. Odasını kendisinin mağarası olarak nitelendiren akademisyen, bu karışıklığın içerisinde kurduğu düzenden memnun olduğunu belirtti.
“Eşyalarımı sever, temizler ve onlarla sohbet ederim”
Zamanının büyük bir bölümünü geçirdiği odasının kendisine huzur verdiğini söyleyen Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Öğr. Gör. Serkan Eryılmaz, “Ben her zaman şunu söylerim, insan yaşadığı yeri güzelleştirebilmeli. Benim 20 saatimin en az 18 saati burada geçtiği için burayı rahat bir ortam olarak dizayn etmem gerekiyor. Belki diğer hocalarımız evlerini dizayn ediyorlardır ama benim bütün vaktim neredeyse burada geçiyor ve bu oda benim ruhumun dışarı yansıması. Ben odamda çalışırken çok bunaldığım zaman geriye yaslanır odamı incelerim. Eşyalarımı severim, tozlarını alırım, onlarla sohbet ederim. Odadan içeri girdiğim anda huzur buluyorum. Burası benim mağaram aslında, inzivaya çekildiğim yer. Bu odada daha çok sinemaya dair ağırlıklı eşyalar var. Eski fotoğraf makineleri, sinema kameraları, televizyonlar yönetmen monitörleri, vazolar, çini tabaklar, tavanda geyikli halılar gibi birçok şey var. Bu odada yok yok. İnsanlar bu odayı görünce ilk önce ne tuhaf bir adamsın diyorlar. Buraya bir öğrenci benimle konuşmaya geldiği zaman ben onu 10 dakika beklemek zorunda kalıyorum çünkü o sürede burayı incelemekle meşgul oluyor. Meslektaşlarımız da şaşırıyorlar. Her yerinde bir şey var, tavanından bile bir şey asmışız. Kimileri sadelik sever ama ben beyaz duvar görme taraftarı değilim. Benimki karışıklığın içerisinde bir düzen” dedi.
“Çok karışık ama çok düzenli bir oda”
Odaya ilk girdiği zaman şaşkınlığını gizleyemediğini dile getiren Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Mehmet Eren Çırak, “Odaya ilk girdiğim zaman tavandaki halı dikkatimi çekmişti. Zaten daha sonra hocamızla sohbet ettiğimiz zaman karmaşıklığın içerisinde bir düzeni sevdiğini anlamıştım. Odanın her tarafında bir eşya var. Çok karışık ama çok düzenli bir oda. Diğer hocalarımızın odaları çok sade geliyor. Serkan hocamın odasına girdiğimde çok rahatlamış hissediyorum kendimi” diye konuştu.