RÖPORTAJ: İSMAİL DÜZGÜN - Trabzonspor’un 3-0 öne geçip 4-3 mağlup olduğu dramatik Alanyaspor maçı için Medical Park’a gittiğimizde tanıştık Matt Walker’la.. Elinde Bordo-Mavili bayrak, sırtında forması ve boynunda kaşkoluyla fanatik bir Trabzonspor taraftarı gibi coşkuyla tezahürat yapan bu yabancı da neyin nesiydi? İlginç geldi bize yaklaşıp konuştuk kendisiyle. Ve ortaya ilginizi çekeceğini düşündüğümüz söyleşi çıktı;
Kendinizden bahseder misiniz?
Hükümet için çalışıyorum. Futbol takımları üzerine araştırma yapıyorum. İstatikçiyim. İngilizim. İngiltere’de yaşıyorum.
Neden Trabzon’u seçtiniz?
Önce bu küçük şehrin kısıtlı imkanlarla İstanbul’a kafa tutup şampiyonluklar kazanan, ayrıca Avrupa Kupalarında Barcelona, Liverpool, Aston Villa gibi takımları deviren takımını çok merak ettim. Ayrıca küçük şehirlerde futbolun daha zevkli ve heyecanlı olduğunu biliyorum. Nitekim de Trabzon tam da böyle bir şehir. Taraftarlar daha ateşli burada. Onlar için tek takım var o da Trabzonspor. Trabzon halkının misafirperver ise anlatılır gibi değil. Bu yüzden buradaki futbolu ve Trabzonspor’u araştırmak istedim. Çok iyi de bir seçim yaptığımı düşünüyorum. Eşim, eşimin anne ve babasıyla buradayız.
Burada ilginizi en çok ne çekti?
Maça saatler kala burada çok coşkulu insan gördüm.Çok sürpriz oldu. Hem garibime hem de hoşuma gitti. İlk defa böyle bir durumla karşılaştım. İngiltere’de maça saatler kala stadın etrafında hiç kimseyi göremezsiniz. Ama burada insanlar çok erken geliyor stada. Takımlarına çok bağlılar.Trabzonspor’un en önemli özelliği de bu zaten. Tıpkı Napoli gibi takımlarına bağlı olmaları. Yüzde 90’ın üzerinde bir kitle kendi yaşadığı şehrin takımını destekliyor. Bu çok güzel bir olay. Yanılmıyorsam bu alanda ikinci sıradalar. İngiltere’de Newcastle United var. O da Trabzonspor gibi. Taraftarı inanılmaz ve takımlarına çok büyük ilgi gösterip, destek veriyorlar.
2-3 gündür buradasınız. Trabzon’u nasıl buldunuz? Beklediğiniz gibi mi?
Evet 2 gün oldu geleli. Yarın döneceğim. Şehirde yürürken bize bayraklar verdiler, atkılar verdiler. Bu bizi çok sevindirdi. Nereye gidersek güler yüzlü insanlarla karşılaştık. Hiç olumsuz bir şey yazamayacağım bu şehir için. İyi ki buraya geldim ve iyi ki buradayım. Hala enerji dolu hissediyorum kendimi Burası bana inanılmaz bir enerji kattı. Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan gibi ülkeleri gezerek buraya geldim.Oralarda toplu taşıma araçları çok sıkıcıydı. Çok da bunaltıcı havası vardı. Ancak Trabzon çok güzel.
Onlarla kıyaslama bile yapamam.
Bir çok şehir gezdiniz. Trabzon en çok hangisine benziyor?
Trabzon’u Norveç’teki Bergen şehrine benzetiyorum. O da deniz kıyısında bir şehir. Orda da bütün şehir o takımı tutuyor. Oslo’dan nefret ediyorlar. Yani Trabzon İstanbul’dan nasıl nefret ediyorsa, onlar da Oslo’dan nefret ediyorlar. O şehirde Oslo’yu tutana rastlayamazsınız. Ben de burada Fenerbahçe’yi tutana rastlayamadım.
Ama Kafkasya’daki ülkelerde de bulundum. Orada futbola ilgi yok ve stadın neredeyse yüzde 5-10’u ancak doluyor. Trabzon’da ise tam anlamıyla bir futbol kenti. Trabzonspor ise kutsal bir değer. Çoluk, çocuk, kadın,erkek, genç yaşlı fark etmiyor. Söz konusu Trabzonspor olunca insanların adeta kimyası değişiyor. Umarım Dünya’nın çok az yerinde olan bu özelliğinizi hiç kaybetmezsiniz..